Aradığımız tüm cevaplar içimizde mevcut. Sadece keşfedilmeyi bekliyorlar…
Koç, danışanını bulunduğu noktadan kişisel veya profesyonel olarak varmak istediği noktaya ulaşmasında koçluk teknik ve araçlarını kullanarak eşlik eden kişidir.
Koçluk süreci, danışanın ihtiyacı olan kaynakları ve çözümü bulmasına yardımcı olmakta ve yeni/farklı bakış açıları kazandırarak seçeneklerini çoğaltmaktır. Geliştirilen bu yeni, farklı bakış açıları danışanların kendileriyle ilgili kaynak odaklı algılarının genişlemesine destek sağlamaktadır. Koçluk sürecinde, danışanlar, sorunun içindeyken algılamakta zorluk yaşadıkları güçlü yönleriyle bağlantıya geçerek, kaynaklarının farkındalığını geliştirirler ve özgüvenleri ile sorumluluk duyguları güçlenir.
Aşağıda yer alan video koçluk sürecini çok iyi tanımlamaktadır:
Olabilecek örnek koçluk konuları:
veya size özel ve koçunuzla görüşmek istediğiniz bir durum veya problem olabilir.
Size özgü hikayenizi dinlememi ve ulaşmak istediğiniz noktaya giden yolcuğunuzda eşlik etmememi istiyorsanız buyurun başlayalım.
Bir koç olarak, danışanımı bulunduğu A noktasından ulaşmak istediği B noktasına götüren bir araç olma görevini üstleniyorum. Yolculuğu yapan her zaman kişinin kendisidir, ancak bu yolculukta çıkan engelleri anlayıp aşması ve yoluna devam edebilmesi açısından koçluk desteği çok önemlidir. Bazan A noktasında tıkanıp kalabiliriz, B noktasının belirsiz olması korku uyandırabilir. İşte bu noktada, danışanlarımın kendilerini tanımalarında, yeteneklerini ve iyi oldukları alanlarda farkındalık geliştirmelerinde, engelleri aşabilecek kaynakları keşfetmelerinde destek sağlıyor ve bir yol haritası oluşturmalarında eşlik ediyorum. Bu süreç içerisinde ben danışanıma esasen bildiği, ancak unuttuğu veya bildiğinin farkında olmadığı veya problem alanında bulunduğundan algılamakta sıkıntı yaşadığı birçok kaynağı/durumu/olayı/bilgiyi hatırlamasına yardımcı oluyorum.
Koç olarak benim benimsediğim ve uyguladığım yöntem sistem ve sonuç odaklı olup, çözüme giden süreçte danışanıma “yeni” davranış/algı biçimi ve ona özel çözümler geliştirmesinde eşlik ediyorum. Danışan kendisi için neyin iyi olduğunu zaten bilmektedir. Ben sadece bu bilgileri faydalanabilecek düzeye çıkarmasına destek veriyorum.
Danışanımı problem alanından alıp en kısa süre içinde sonuca ulaştırmak görev ahlakımdır.
Bunun için olaya/duruma sistem odaklı ve yapıcı yaklaşım ile “Kiel Danışmanlık Model”inin dört prensibini esas alıyorum:
İşbirliği: Yeni bakış açısı ve davranış modelleri geliştirmek için kaynakların serbest bırakılmasında danışanımla eşit seviyede olmak.
Yansıtmak: değişik bakış açısı, opsiyon ve çözümleri beraber geliştirmek.
Açık olmak: Koç olarak aklımdan geçenleri danışanımla paylaşmak.
Saygı: Yukarıda geçen üç madde karşılıklı saygıyı esas almaktadır.
Hepimizin içinde belki varlığından henüz haberdar olmadığımız, ancak kendisini zaman zaman hissettiren, mevcudiyetinin farkındalığını geliştirmemizi bekleyen itici bir güç vardır.
Kendinizi tanımak, potansiyelinizi keşfedip harekete geçirmek istiyorsanız, sizi hedefinize götürecek bir yol haritasını oluşturmak, iletişim sırlarını anlayıp ilişkilerinizde farkındalık geliştirmek veya sizi sınırlayan inançlarınızı dönüştürmek istiyorsanız buyurun başlayalım.